İZMİR (İGFA) – Zafer Partisi Genel Lideri Prof. Dr. Ümit Özdağ, Şehit Kubilay Anıtı’ndan büyük Türk milletine seslendi.
23 Aralık 1930 tarihinde Pir Esad Erbillî isimli bir Nakşibendi pirinin Manisa’da Menemen’e yolladığı altı kişi Cumhuriyet’e karşı bir silahlı isyan başlattığını anımsatan Prof. Dr. Özdağ, olayın duyulması üzerine 43. Piyade Alayı’ndan 24 yaşındaki Asteğmen Kubilay’ın komutasında bir manga asker olay yerine sevk edildiğini belirtti. Kubilay’ın yatıştırmak istediği isyancıdan birisi tarafından vurularak yaralandığını kaydeden Özdağ, “Kubilay’ın askerleri Kubilay’a yapılan taarruz üzerine hareket fişekleriyle ateş açmışlar fakat bu isyanın daha da büyümesine neden olmuştur. İsyancılar ‘bize kurşun işlemiyor’ çığlıkları ile bağırarak isyanı sürdürmüş ve isyancılardan Derviş Mehmet yaralı bir halde mescide gerçek sığınan Kubilay’ın başını bir bağ bıçağı ile kesmiştir. Derviş Mehmet Kubilay’ın başını kestikten sonra -görgü şahitlerinin tanıklığıyla sabittir- iki avucunda doldurduğu Kubilay’ın kanını içmiştir. İsyancılar kendilerine silahla direnen Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki‘yi de şehit etmişlerdir. Olaylar ordunun müdahalesi ile bastırılmış. İsyancılardan bir kısmı çatışmalarda öldürülmüş öbürleri mahkemeye vererek yargılanmış. Bir kısmı idam cezasına çarptırılmış, bir kısım ise ağır mahpus cezalarına çarptırılmıştır. İsyanı başlatan Pir Esad Erbillî müebbet mahpusa mahkûm olmuştur. Olayın tarihi boyutu budur. Pir Esad Erbillî’nin mezarı Menemen‘de Safa Camii’ndedir. Menemen Müftülüğü birinci, orta ve lise öğrencilerinden oluşan bir kümesi, bu kümenin Roman yurttaşlarımızın çocukları olduğu İlçe Başkanlığımıza Kaymakamlık tarafından verilen bilgiyle tabir edildi. Uyuşturucuyla çaba eğitimi kapsamında Safa Camii’nde Nakşibendi Tarikatı’nın eğitimine götürmüştür. Bu çalışma tırnak içerisinde ‘İzmir Vilayet Müftü yardımcısı Oğuzhan Kadıoğlu tarafından, toplumsal medya hesabından Safa Camii ve haznesinde Nakşibendi Pirlerinden Esad Erbillî hazretlerinin manevi huzurlarında gerçekleşmesi ayrıyeten güzeldi’ diye duyurulmuştur. İzmir Vilayet Müftü yardımcısı Oğuzhan Kadıoğlu, 2017’de -bizdeki bilgilere göre- FETÖ’den soruşturma geçirmiş bir kişidir. Açıklaması ve hareketi bir siyasal rezilliğin ötesinde vatana ve Cumhuriyet’e ihanet eylemdir” dedi.
Olayın soruşturması gerekirken, olayın üstünü kapatıp mevzuyu kıymetsiz üzere göstermeye çalışıldığına dikkati çeken Özdağ, “Yine vahim olan Zafer Partisi dışında hiçbir siyasi partinin bu mevzuyla ilgili bir açıklama yapmamasıdır. Biz Zafer Partisi olarak bu kişi hakkında -Oğuzhan Kadıoğlu- cürüm duyurusunda bulunacağız. Bu olayın takipçisi olacağız. Çocuklarımızın uyuşturucuya karşı bilinçlendirilmesi işi devletin işidir. ‘Çocuklarımızı uyuşturucuya karşı eğitiyoruz, motive ediyoruz’ diye tarikatların denetimindeki mescitlere götüremezsiniz. Siz üzerinize düşen vazifesi yapın devlet olarak. Diyanetin işi, çocukları vatan hainlerine mezarlarının başında duaya götürmek değildir. Bugün bir devlet kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ideolojisine ve İstiklal Harbine karşı nasıl düşmanca bir tavır içerisinde olduğunu üzülerek görüyoruz. Bu tabirimiz, Diyanet bünyesinde çalışan birçok vatansever, milliyetçi, dürüst din adamını olağan ki kapsamıyor lakin üst idaresinin, zihniyetinin Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı olduğu çok net ortadadır” diye konuştu.