AKP Sözcüsü Ömer Çelik, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ve AK Parti’nin ismini siyasi yasakçılıkla yan yana yazamayacağını” söyleyerek, “Kurulduğumuz günden bugüne kadar bütün dünyanın gözü önünde en şeffaf demokratik yarışlara girerek en güçlü siyasi sonuçları almış siyasi hareketiz. Biz sandığın üstünlüğüne demokrasiye inanan sandığın ulusal iradenin namusu olduğuna inanan bir siyasi hareketiz. Münasebetiyle kendi ortalarında yürüttükleri adaylık tartışmaları bizi ilgilendirmiyor.” dedi.
Gazetecilere açıklamalarda bulunan Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘na verilen mahkumiyet kararı hakkında yaptığı açıklamada, “konunun bir siyasal tartışma alanına taşındığını net bir halde görüyoruz” diye konuştu. “Sayın cumhurbaşkanımızı ve partimizi bir ekip başlarındaki komplo teorilerinin sonucu olarak bu işin bir tarafı üzere göstermeye çalışma halinde bir strateji izlediler” tabirlerini kullanan Çelik, “bir halde bunların dayattığı siyasi kumpaslarla ya da siyasi yasakçılık anlayışıyla yan yana getirilmesi haddini aşan hiçbir biçimde ortaya konulamayacak, söylenemeyecek eski vesayet artığı bir yaklaşımın neticesidir” diye konuştu.
AKP’li Çelik’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“CHP içerisinden diğerlerini fiili bir durum haline getirmeye çalışır hiçbir formda bizi ilgilendirmez”
Hiç kimse cumhurbaşkanımızın ve partimizin ismini siyasi yasakçılıkla yan yana yazamaz. Biz siyaset meydanlarının partisiyiz. Bütün teşkilatlarımız ile birlikte kurulduğumuz günden bugüne kadar bütün dünyanın gözü önünde en şeffaf demokratik yarışlara girerek en güçlü siyasi sonuçları almış siyasi hareketiz. Biz sandığın üstünlüğüne demokrasiye inanan sandığın ulusal iradenin namusu olduğuna inanan bir siyasi hareketiz. Hasebiyle kendi ortalarında yürüttükleri adaylık tartışmaları bizi ilgilendirmiyor.
“Yapmaları gereken tek şey adaylarını belirleyip meydana çıkmaktır”
Adı geçen adayları ister üst üste yazsınlar ister sağdan sola, ister toplasınlar, çarpsınlar bizim için fark etmez. Biz yolumuza devam ediyoruz. Önümüzdeki seçimlerde de en büyük isteğimiz milletimizin duasını ve onayını almaktır. Son analizde millet kararını verecek. Sandık ne derse millet ne derse o olacak. Bizim ismimizin bunların bahsettiği komplolarla, yasakçılıkla anılması kelam konusu değildir. Bundan sonrasında da adaylarını belirleyeceklerse belirlesinler. Bunların aday belirlemeleri 2023 seçimlerinin sonlarında olabilir.
Böyle bir siyasi yetersizlik ortaya çıkıyor. Kendi kararlarını kendileri versinler. Bizim için hiç fark etmez. Şimdi yargı süreci tamamlanmamış çabucak büyük bir propaganda aygıtı çalıştırılmaya başlandı ‘saraçhanede çabucak aday ilan edilsin’ diyerekten. Bu husus bizimle ilgili bir husus değil. Bu CHP içindeki tartışmayla ilgili bir mevzu. 6’lı masanın kendi içindeki dağınıklığıyla ilgili bir husus. Bu onların gündemi. Yapmaları gereken tek şey adaylarını belirleyip meydana çıkmaktır” (İHA)